Bilmek ile bilmemek arasında sonsuzluk var.
İnsan, bir şeyi bilmiyor olabilir ayıp değildir lakin öğrenmemenin utancını yaşar.
Fakat biliyorsanız…
Artık sizin için dünya, bir an öncesine göre başka bir yerdir.
Artık o bilgi ile donanmış durumdasınız.
Beyninizde ve kalbinizde olduğu kadar artık o yeni bilgi, omuzlarınızdadır da…
Öğrendiğiniz bilgiye göre size yüklediği yeni mesuliyetler ya da kattığı fazladan bir izzet vardır.
“Bir şeyi bilip de bilmediği ana göre kendinde hiçbir değişiklik olmayan insan,
yük dolu merkeplere benzerler. Diğer taraftan, bir şeyi duyar duymaz fevri tepkiler veren de akılsız merkeplere benzerler.”
Hafızam beni yanıltmıyorsa ashaptan birine ait
“Bilmeyene yazıklar olsun, bilip de yapmayana yetmiş defa yazıklar olsun” diye bir söz duymuştum.
Bir toplulukta önce siz
Neden?
Niçin?
olduğunuzu bileceksiniz ve bilmelisiniz ki dünya da sizin ne dediğinizi bilsin.
Resmi olsun gayrı resmi olsun, her bir topluluk/ilişki kendi içinde yazılı veya yazılı olmayan bir sözleşmeye dayanır.
Siz bu mutabakata dayanarak ve onay vererek topluluğa girer ilişkiyi başlatırsınız.
İlkeleri vardır ve olmalıdır bu ilişkinin.
Toplulukta sözleşmeye, mutabakata, ilkelere aykırı bir şeyler yapılıp yapılmadığını bilmelisiniz.
Bilmez iseniz aslında öyle olduğunu zannettiğiniz ama öyle olmayan bir hayatı yaşarsınız o toplulukta.
Bu yalan bir hayatı yaşamaktır.
Konuyu biraz daha açarsak mesela üyesi olduğunuz içinde bulunduğunuz toplulukta başta anlaştığınız mutabakata aykırı zıt bir iş yapılıyorsa bunu bilmeye hakkınız vardır.
Bunun sizden gizlenmesi hem içinizdeki iyilik duygularına hem de şahsiyetinize vurulan bir darbedir.
Bilmeniz halinde sizin bu topluluktan ayrılacak olmanız, haberdar edilmemenize bir gerekçe değildir olamaz.
Çünkü zaten sizin üyesi olduğunuz topluluk aslında o topluluk değildir.
Siz buna onay vermemişsinizdir.
Toplulukta mutabakat dışı bir uygulamayı bilmiyordunuz bir vesile ile öğrendiniz.
Öğrendiğiniz bu bilgiyi paylaşıp paylaşmama takdiri şahsınıza aittir.
Fakat şahsınızda bir değişiklik olmalı, hiçbir şey olmamış gibi yola devam edemezsiniz.
Artık biliyorsun ya onay verip devam edersin
ya bu yanlışı ortadan kaldırmak için mücadele edersin
ya da karşı çıkıp çekip gidersin.
Akılınız vardır;
ne yapacağınızı düşünürsünüz.
(Aklınızı başkasının cebine koymadıysanız)
İrfanınız vardır;
nasıl yapacağınızı düşünürsünüz.
Hikmet vardır;
ne zaman yapacağınızı düşünürsünüz.
Nurettin YAVUZ
06.10.2018
Eyvallah