Skip to content
murekkebinrengi.com

murekkebinrengi.com

HAYATA NASIL BAKARSAN ÖYLE GÖRÜRSÜN

  • Ana Sayfa
  • Ben Aynur YAVUZ
  • Yayımlanmış Eserlerim
  • Yazarlar
    • Aynur YAVUZ
    • Nurettin YAVUZ
  • Konferanslar
    • Rami Kütüphanesi’nde Kalpten Kalbe Bir Yolculuk 16 Mayıs 2025
    • İSMAİL LÜTFİ ÇAKAN ANADOLU İMAMHATİP LİSESİ
    • ESENYURT TOPKAPI OKULLARI KIRAÇ KAMPÜSÜ
    • BEYLİKDÜZÜ BORSA İSTANBUL ÇOK PROĞRAMLI ANADOLU LİSESİ
    • İSTANBUL BEYLİKDÜZÜ EMİN YÜKSELOĞLU KIZ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ
    • AREV EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI SÖYLEŞİ
    • ŞEHİT ŞİRİN DİRİL KIZ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ YAZAR ÖĞRENCİ BULUŞMASI
    • MUSA EFENDİ KIZ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ YAZAR ÖĞRENCİ BULUŞMASI
    • KIRAÇ ORTAOKULU YAZAR ÖĞRENCİ BULUŞMASI
    • İslam Coğrafyasında Yangın Var İmza ve Söyleşi
    • İSTANBUL BÜYÜKÇEKMECE AYŞE ERKAN KIZ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ
    • Amasya – Merzifon Anadolu İmam Hatip Lisesi
    • Amasya – Merzifon Şehit Ahmet Özsoy Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi
    • Amasya – Gümüşhacıköy Ülkü Ortaokulu
    • Amasya – Gümüşhacıköy Mehmet Paşa Ortaokulu
  • Kitap İmza Günleri Resimleri
    • TÜYAP 41. ULUSLARARASI İSTANBUL KİTAP FUARI (2-10 Kasım 2024)
    • MERZİFON/ AMASYA KİTAP FUARI 2-10 MART 2024
    • İSTANBUL TÜYAP KİTAP FUARI 28 EKİM – 5 KASIM 2023
    • İSTANBUL / EYÜP KİTAP FUARI 22 EYLÜL – 1 EKİM 2023
    • Bağcılar Kitap Fuarı 22.05.2022
    • Avcılar İmza Günü
    • Bursa Belediyesi Kitap Fuarı
    • Sancaktepe Belediyesi Kitap Fuarı 28.05.2022
    • Ümraniye Belediyesi Kitap Fuarı 20.11.2022
    • İstanbul TÜYAP Kitap Fuarı 3-11 Aralık 2022
    • Amasya / Merzifon Kitap Fuarı 29 Nisan – 7 Mayıs
  • Gezi Notlarım
    • GEZMEK YAŞAYARAK ÖĞRENMEKTİR (Şarm El-Şeyh)
    • BANA KUZEY KIBRIS’I ANLAT DESELER!…
    • BİZDEKİ DE DELİ CESARETİ… (ARABAMIZ İLE GÜNEY İTALYA GEZİSİ)
    • ARABAMIZ İLE BALKAN TURU
    • KUZEY MAKEDONYA VE KOSOVA GEZİSİ
    • ŞEHZADELER ŞEHRİ AMASYA
    • ALMANYA GEZİSİ
    • YILLAR SONRA KADİM ŞEHİR DİYARBAKIR 
    • SARAYBOSNA
  • Galeri
    • ŞARM EL-ŞEYH GEZİSİ
    • KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ GEZİSİ
    • İTALYA GEZİSİ
    • İSVEÇ GEZİSİ
    • ALMANYA – HOLLANDA – BELÇİKA GEZİSİ
    • Almanya Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Gezi Resimleri
    • SARAYBOSNA GEZİ RESİMLERİ
    • KUZEY MEKADONYA GEZİSİ
    • Kosova Gezi Resimleri
    • BALKAN GEZİSİ RESİMLERİ (Bulgaristan, Kuzey Mekadonya, Arnavutluk, Karadağ, Bosna Hersek, Sırbistan, Yunanistan)
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
  • Toggle search form
  • ÜMMETİN ORTAK İMTİHANI FİLİSTİN Aynur YAVUZ
  • Saraybosna'dan Görünüm
    SARAYBOSNA Gezi Notlarım
  • Kosova Gezi Resimleri GALERİ
  • Piriştine Meşhed-i Murat Hüdavendigâr
    liyakat mı? Sadakat mı? Nurettin YAVUZ
  • DOĞU TÜRKİSTANDA KADIN OLMAK Aynur YAVUZ
  • Amasya – Merzifon Şehit Ahmet Özsoy Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi Konferanslar
  • ŞEHZADELER ŞEHRİ AMASYA Gezi Notlarım
  • Bağcılar Kitap Fuarı 22.05.2022 KİTAP İMZA GÜNLERİ RESİMLERİ

MAZLUMUN AHI, TİTRETİR ARŞI RAHMANI

Posted on 30 Haziran 2024 By Nurettin&Aynur MAZLUMUN AHI, TİTRETİR ARŞI RAHMANI için bir yorum

Gündemi sürekli meşgul eden bir önemli (!) meselemiz var artık “Sokak köpekleri uyutulsun mu uyutulmasın mı?”
Bu konu ile ilgili internette araştırma yaptığımda gördüm ki, bu tartışma tarihte birçok kez yaşanmış ve her defasında da mutlaka ülkenin başına musibetler yağmış nasıl mı?
Gelin hep birlikte tarihte kısa bir yolculuğa çıkalım.

19. Yüzyıl sonlarına kadar köpekler, İstanbul’un yaşayan simgeleri olarak kabul ediliyordu. Eski İstanbul kartpostallarındaki köpekli fotoğraflarda bunun açık delilidir.
İstanbulluların şefkat gösterdiği sokak köpekleri, şehre gelen batılı gazetecilerinde daima ilgi odağı olmuştur. Bunlardan biri olan Edmondo De Amicis, “İstanbul” adlı hatırat kitabında sokak köpeklerini teferruatlı anlatmıştır. Ona göre sokak köpekleri sur içi İstanbul’da merhamet görürken, Pera da (gayri Müslümlerin yaşadığı) muhitte sopa ile kovalanırdı. Yani Müslüman mahallelerinde sokak hayvanları kendilerini emniyette ve güvende hisseder huzur içinde yaşayıp giderlerdi.
Mahallenin, sokakların gönüllü bekçileri idi onlar. Yabancıları görünce havlar, hırlar, huzursuz eder, kötü niyetli kişileri korkutup kaçırırlardı. Nihayet İstanbul’un bu sahipsiz sakinlerine bir zaman sonra sokaklar bile çok görülmeye başlandı.

Köpek sürgünleri bilindiğinin aksine Sultan 2. Mahmut zamanında başlamadı.
17. yy. da Sultan 1. Ahmet’in sadrazamı Nasuh Paşa, sur içi İstanbul’daki köpeklerin tamamını toplatıp Üsküdar’a sürgüne göndermişti. Hatta bundan da önce Kanuni Sultan Süleyman’ın kayınbiraderi ve sadrazamı Lütfi Paşa, ikinci kez Şam valisi olduğu dönemde, Şam’ın bütün köpeklerinin öldürülmesini emretmiş ve 1000 kadar köpeğin katili olmuştu.

Sultan 2. Mahmut döneminde ise Galata’da gece yarısı bastonuyla köpeklerden korunmak isteyen bir İngiliz’in, köpeklerin hücumuna uğrayıp kaçarken, yüksek bir duvardan düşüp ölmesi, köpekler için sonun başlangıcı olmuştu.Elçilik tarafından saraya yapılan baskıyla padişah, sokak köpeklerinin toplatılıp Hayırsız Ada’ya sürülmesini ferman etmek zorunda kaldı.
Lâkin köpekleri adaya götüren mavna, kopan fırtınanın tesiriyle adaya yanaşmaya muvaffak olamayınca, köpekler İstanbul’a geri getirildiler. Halkın bunu ilâhî bir ikaz sayarak, saraya baskı yapmasıyla da Sultan Mahmut fermanını geri çekmiş, köpekleri sürmekten vazgeçmişti.

Sultan Abdülaziz döneminde köpeklerin sürgünü tekrar gündeme geldi. Padişahın fermanıyla yeniden mavnalara doldurulan köpekler, yine adaların yolunu tuttular. Lâkin bu defa da Çemberlitaş’tan Gedikpaşa’ya, hatta Kumkapı sahillerine kadar uzanan büyük İstanbul yangını, köpekleri sürgün ettikleri için Yüce Allah tarafından verilen bir ceza olarak addedilmiş, halk tekrar saraya hücum etmişti. Padişah fermanı ile köpekler sürgünden kurtulmuşlardı.

Sultan 2. Abdülhamid Han o dönemde baş gösteren kuduz vakalarının artmasıyla birlikte hastalıklı köpekleri toplatıp ıssız adalara sürmek yerine başka tedbirler alınması için ferman verdi. Köpeklerle uğraşmak yerine kuduzla savaşmayı tercih eden şefkatli sultan, Fransa’ya Pastör Enstitüsüne bir heyet gönderip 10 bin altın bağışlayarak Dünyanın üçüncü Kuduz Enstitüsü’nün İstanbul’da kurulmasını sağlamış, Pasteur’ü de büyük ihsanlar karşılığında İstanbul’a davet etmişti.

Sultan 2. Abdülhamid Han’ın hal’inden kısa bir süre sonra İttihat-Terakki hükümeti tarafından gerçekleştirilen elim hâdiselerden biri de 1910 haziranındaki köpek itlâfıdır. Sokaklardan toplanan 80.000 köpek mavnalarla Hayırsız Ada’ya (Sivri Ada) götürülerek orada aç susuz ve yapayalnız bir ölüme terk edildiler. Kayalıklarla kaplı bu adada neredeyse dikili tek bir ağaç dahi yoktu. İstanbullular, günlerce adadan gelen köpek ulumalarını duyarlar ve ölü köpeklerden gelen kötü kokulardan rahatsız olurlar.
1910 yılında iktidarda olan İttihat ve Terakki Partisi’nin “Şehremini’’ yani Belediye Başkanı Suphi Bey ise şehri köpeklerden kurtarmakta kararlıdır. 5 haziran günü başlayan toplama işlemleriyle 80 bin sokak köpeği alınıp Sivriada’ya gönderilir. Hava sıcaktır ve ada kuraktır. Köpeklerin bir kısmı açlıktan, bir kısmı son bir çare olarak atladıkları denizde boğularak, bir kısmı ise birbirini parçalayarak ölür.
Dönemin İstanbul Belediye Başkanı Suphi Beyin köpek kıyımını, sonraki belediye başkanlarından Cemil Topuzlu devam ettirdi. ’80 Yıllık Hatıralarım’ isimli hatıratında “30 bin köpek öldürttüğünü” iftiharla anlatır. O sene patlak veren Balkan Savaşı, İstanbullular tarafından köpeklere yapılan cefanın cezası olarak yorumlandı.

Avrupa’da eğitim görmüş ve batı şehirlerine hayran olmuş Jön Türkler de İstanbul’un Avrupa kentleri gibi olması için sokaklarda gezen bu canlı çöplükleri (!) temizlemenin lüzumuna inanıyorlar, hatta dönemin Abdullah Cevdet, İbrahim Şinasi gibi batı hayranı yazarları köpeklerin aleyhinde sayfalar dolusu yazılar yazarak hükümete, köpeklerin yok edilmesi için baskı yapıyorlardı. Fransız hayranı olan bu aykırı tipler, medeni dedikleri Avrupa’nın hayran oldukları Fransa ve Paris sokaklarında pencerelerden serpilen tuvalet leğenlerinin etrafa saçtığı iğrenç kokulardan hiç rahatsız olmuyorlardı.
Nihayet baskılar sonuç verdi sokakların bu zavallı sakinleri demir kancalarla işsiz güçsüz berduş ayak takımları tarafından üç beş kuruş karşılığında çöp arabalarına toplanmaya başladı. Köpekler toplandı, tophaneden bindirildikleri mavnalarla hayırsız adaya götürülüp atıldı.
O günlerde “medeniyet” söylemleri ile İstanbul sokaklarındaki köpekler toplatılmalı diye yazan, çizen hükümete ve kamuoyuna baskı yapan Jön Türkler, ittihatçılar, mason yazarlar köpekler toplatıldıktan sonra bambaşka tavır almış ve bu defa “caniler, masum hayvanlara neler yapıyorlar, başımıza taş yağacak” söylemleri ile konuyu siyaset malzemesi yaparak halkı kışkırtmışlardır.

Tarih tekerrür ediyor. Yine bir oyun en ince ayrıntısına kadar düşünülüp sahneye konuluyor.
İki kesim; Hayvan severler ile sevmeyenler karşı karşıya getirilmek isteniyor.
Asıl maksat, üzüm yemek değil bağcıyı dövmek.
Köpekler kurban edilerek iki kesimi birbirine kırdırtarak halkı sokaklara dökmek.
Öyle ya da böyle sokak hayvanlarının uyutulması yasası meclisten geçer ise olan Allahlın emaneti mazlum, günahsız, ağızsız ve dilsiz hayvanlara olacak.
Medya aracılığı ile hayvan düşmanlığı iyice körükleniyor.
Bazı illerden gelen görüntüler kan donduruyor.
Baltalarla, küreklerle hayvanlar kafalarına vura vura öldürülüyor.
Uyku halinde savunmasız köpekler boğazları sıkılarak hayatlarına son veriliyor.
Çözüm öldürmek olamaz.
Tıpkı 2. ABDÜLHAMİD HAN gibi çareler üretmek zorundayız. Gerekirse şehirden uzak doğal ortamlarında yaşam alanları inşa etmek hem insan olmanın hem de Müslüman olmanın bir gereğidir.
Allah c.c verdiği canı yine ALLAH c.c alır.
“Köpeklerin Azrail’i biziz” derseniz unutmayalım;
Mazlumun Ahı, Titretir Arşı Rahmanı.
Selam ve Dua ile

Aynur Yavuz.
30.06.2024

Aynur YAVUZ Tags:hayvan, hayvansever, katliam, köpek, merhamet

Yazı gezinmesi

Previous Post: MERZİFON/ AMASYA KİTAP FUARI 2-10 MART 2024
Next Post: İYİLİK ORDUSUNDAN BİR NEFER EKSİLDİ

Related Posts

  • İYİLİK ORDUSUNDAN BİR NEFER EKSİLDİ Aynur YAVUZ
  • ANNEANNEDEN TORUNUNA MEKTUP Aynur YAVUZ
  • SÖZ VARSA ÖNCE AĞIZDA TARTILMALI Aynur YAVUZ
  • BİR GARİP ÖLMÜŞ DEDİLER, SALASINI VERDİLER! Aynur YAVUZ
  • ANILARIM DA DEĞİL, HER DAİM DUALARIMDALAR Aynur YAVUZ
  • VE SIR ÇÖZÜLDÜ Aynur YAVUZ

Comment (1) on “MAZLUMUN AHI, TİTRETİR ARŞI RAHMANI”

  1. Fikret uslu dedi ki:
    1 Eylül 2024, 07:40

    Senle birlikte bende gezmiş gibi
    Oldun.teşekkür,ü bir borc bilir.
    Saygı ve sevgiyle selamlarım.
    Yeni kitap lardan bilgi edinmek
    İsterim.hoşca kalın salıcak,la
    Kalın.

    Yanıtla

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Aynur YAVUZ
  • GALERİ
  • Gezi Notlarım
  • KİTAP İMZA GÜNLERİ RESİMLERİ
  • Konferanslar
  • Nurettin YAVUZ
  • Uncategorized
  • YAYINLANMIŞ ESERLERİM

Bul

Son Yazılar

  • Vicdan Öldüğünde İnsanlıkta Ölür
  • EVRENİN ORTAK DİLİ SEVGİ
  • SÖZ VARSA ÖNCE AĞIZDA TARTILMALI
  • Rami Kütüphanesi’nde Kalpten Kalbe Bir Yolculuk 16 Mayıs 2025
  • Bir Mevsim, Bir Hasret Hıdırellez

Arşiv

  • İSTANBUL BEYLİKDÜZÜ EMİN YÜKSELOĞLU KIZ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ Konferanslar
  • YENİDEN DOĞDUK Aynur YAVUZ
  • MERZİFON/ AMASYA KİTAP FUARI 2-10 MART 2024 KİTAP İMZA GÜNLERİ RESİMLERİ
  • BİZ KENDİMİZE ZULMETTİK Aynur YAVUZ
  • CENNETTE DÜĞÜN VAR Aynur YAVUZ
  • Kosova Gezi Resimleri GALERİ
  • HEYBENİN GÖZÜNDE BİLİNMEZE YOLCULUK YAYINLANMIŞ ESERLERİM
  • EDEP YA HU Aynur YAVUZ

Copyright © 2025 murekkebinrengi.com.

Powered by PressBook News WordPress theme